- Pzt - Cum 10:00 - 19:00
- Hacıhalil, Hükümet Cd. No : 80 Gebze/Kocaeli
- info@urgendis.com
Ağız ve çene cerrahisi; yalnızca dişlerle ilgili sorunlara değil, aynı zamanda çene kemikleri, ağız içi yapılar ve çevresindeki dokularla ilgili hastalık ve bozukluklara da odaklanan bir diş hekimliği uzmanlık alanıdır. Bu branşın temel amacı, hem sağlığı hem de yüzün estetik bütünlüğünü koruyarak kişiye fonksiyonel bir denge sağlamaktır.
Günümüzde pek çok kişi gömülü dişler, çene eklemi rahatsızlıkları, kist ve tümörler, doğuştan ya da sonradan gelişen estetik bozukluklar ve travmaya bağlı deformiteler gibi farklı nedenlerle çene cerrahisine başvurmaktadır.
Bu uzmanlık alanı oldukça geniştir. Birçok hasta sadece gömülü diş çekimini çene cerrahisi ile ilişkilendirse de aslında çok daha fazla tedavi ve uygulamayı kapsar:
Gömülü diş operasyonları: Özellikle 20 yaş dişleri, doğru konumlanmadığında diş etinin altında kalarak ağrıya, enfeksiyona ve komşu dişlerde hasara yol açabilir. Bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir.
Çene kistleri ve tümörlerinin tedavisi: Çene kemikleri içinde oluşan kistler ve tümörler, zamanında fark edilmezse büyük hasara yol açabilir. Çene cerrahisi bu tür patolojilerin güvenli şekilde temizlenmesini sağlar.
Çene kırıkları ve travmalar: Trafik kazaları, düşmeler veya darbe sonucu oluşan çene kırıkları cerrahi tedavi gerektirir. Amaç hem çiğneme fonksiyonunu hem de estetik görünümü geri kazandırmaktır.
Diş implantları: Eksik dişlerin yerine implant uygulaması da çene cerrahisinin önemli bir alanıdır. Özellikle kemik yetersizliğinde ileri cerrahi yöntemlerle implant yapılabilmektedir.
Çene eklemi rahatsızlıkları (TME): Çiğneme sırasında ses, ağrı, kilitlenme veya hareket kısıtlılığı yaşayan hastalar, çene cerrahisinin sunduğu tedavi yöntemlerinden faydalanır.
Ortognatik cerrahi: Alt veya üst çenenin geride ya da önde olması gibi iskeletsel bozuklukların düzeltilmesi için yapılan operasyonlardır. Bu tür tedaviler hem estetik hem de fonksiyonel açıdan büyük önem taşır.
Ağız içi yumuşak doku lezyonları: Dudak, yanak, damak veya dilde oluşan kist, tümör, aft veya çeşitli dokusal bozukluklar da cerrahi olarak tedavi edilebilir.
20 yaş dişleri, genç yetişkinlik döneminde sürmeye başlar. Ancak çoğu zaman çene kemiğinde yeterli alan olmadığı için tam olarak çıkamaz ve gömülü kalır. Bu durum:
Şiddetli ağrıya,
Diş etinde iltihaplanmaya,
Komşu dişlerde çürük ve baskıya,
Çene kemiğinde kist oluşumuna yol açabilir.
Bu gibi durumlarda cerrahi yöntemle dişin çıkarılması gerekir. Gömülü diş operasyonları, lokal anestezi altında yapılan kısa süreli işlemlerdir.
Diş kaybı yaşayan birçok kişi için implant tedavisi en ideal çözümdür. Çene cerrahları, implantın yerleştirileceği bölgeyi hazırlar ve titanyum implantı çene kemiğine sabitler. Gerektiğinde kemik tozu (greft) uygulamalarıyla kemiğin güçlendirilmesi de yapılabilir.
Çene kırıkları yalnızca ağrılı değil, aynı zamanda çiğneme, konuşma ve estetik açıdan da ciddi sorunlara yol açar. Cerrahi müdahale ile kırık kemikler uygun pozisyonda sabitlenir ve hastanın normal fonksiyonlarına dönmesi sağlanır.
Alt veya üst çenenin normalden fazla önde ya da geride olması hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açar. Bu tip durumlar sadece ortodontik tedaviyle düzeltilemez. Ortognatik cerrahi sayesinde çeneler yeniden konumlandırılır, yüzün dengesi ve uyumu sağlanır.
Çene ekleminde tıklama, kilitlenme, ağrı ya da açılıp kapanmada zorluk yaşayan hastalarda çeşitli cerrahi veya non-cerrahi tedavi seçenekleri uygulanabilir. Amaç, eklemin fonksiyonunu geri kazandırmak ve ağrıyı gidermektir.
İmplant Tedavisinde Çene Cerrahisinin Rolü
Yaş ilerledikçe, genetik yatkınlıklar ya da yaşam tarzına bağlı faktörler nedeniyle diş kayıpları oldukça sık görülür. Çoğu zaman bu kayıplar bir anda değil, zamana yayılarak gerçekleştiği için hem çene kemiğinde hem de ağız yapısında önemli değişiklikler meydana gelir. Diş eksikliklerinin kalıcı ve estetik bir şekilde tamamlanmasında en etkili yöntem olan implant tedavisinin başarısı da doğrudan çene yapısıyla ilişkilidir. İşte tam bu noktada çene cerrahisinin önemi ortaya çıkar.
Çene kemiği, günlük yaşamda çiğneme sırasında yoğun bir basınca maruz kalır. Bu nedenle implantın uzun yıllar sorunsuz kullanılabilmesi için kemiğin yeterli yoğunluğa ve sağlamlığa sahip olması gerekir. Cerrahi muayene ile kemiğin durumu değerlendirilir, gerekirse kemik güçlendirme (greft) ya da protez desteği gibi ek uygulamalar planlanır. Ayrıca implantın hangi bölgeye, hangi açıyla ve hangi teknikle yerleştirileceği de tamamen çene cerrahının uzmanlık alanıdır.